Miras, ok ile yayın kadim bağını geleneğin modern sporla kesiştiği ilgi çekici bir seyirle inceliyor. Bu kısa belgesel, UNESCO tarafından önemli bir somut olmayan kültürel miras formu olarak tanımlanan yüzyılların Türk Okçuluğuna, tarihin tozlu sayfaları ve günümüzün modern sahaları aracılığı ile bir pencere açıyor. Hünerli ellerde hayat bulan yaylar, incelikle oyulan oklar, okçunun parmaklarını koruyan girift zihgirler … Her detayda, yüzyılların bilgi ve ustalık birikiminin izi var. At üstünde rüzgarla yarışan okçular savaş alanı ruhunu günümüze taşırken, zanaatkarlar da sessiz ama derin bir işçilik mirasını geleceğe aktarıyor. Film, geçmişin gücünün yeni bir anlam kazandığı günümüzün disiplin ve estetik Olimpik okçuluğuna bakış ile son buluyor. Ezgi Üner’in kısa belgeseli izleyiciyi sadece teknik bir süreçle değil, bir yaşam biçimi ve kültürle tanıştırıyor.